Çarpı işi: ı love you

 
 
     Evvet yine saplantılı alışkanlıklarımıza devam:) Taktığıma takar, suyunu çıkarıp, "yeter be" diyene kadar (kendi kendime tabi) o işi yaparım. Sonra hevesim kaçar başka bir şeye yönelirim, huyum kurusun.
 

 
     Şimdi bu çarpı işleri benim evimin duvarlarını süslüyor. Gerçi bir kaçını hediye ettiğim oldu, neyse. Geçen evime gelen bir arkadaşım bu kasnakta yazanın anlamını sordu. Bariz "ı love you" değil mi ya, ben ilk gördüğümde direk anlamıştım. Şaşırdım yani:))

 
Şablonu:
 
 




Çizgili, ponponlu kitap çantası

     Her daim yanımda taşıdığım olmazsa olmazlarım vardır ve bu yüzden çantam tabiri caizse "külçe" gibidir. Bunların yanında ıvır zıvır taşımaya da bayılırım. Hal böyle olunca bir çanta tabiki yeterli olmuyor. Kitap, dergi, Ipad, kalemlik, cd vs... bana göre elzem olan ıvır zıvırlarımı taşımak amacıyla bir çanta dikmek istiyordum uzun zamandır. Nitekim kendime kareli bir model diktim. Bu çizgili olan da Sevgili Fufuokur için dikmiştim.

     İki katlı yaparak hem sert durmasını, hem de eskime oranını azaltmış oluyoruz. Ponponlar ise tamamen zevkinize kalmış. 

      Hediye olacağı için ben kişiye özel bişeyler de olsun istedim üstünde. Seramik hamurundan kelebek yapıp, üzerine isim yazdım.

      Umarım zevkle kullanıyordur:)














Çarpı işi: Love


     Her işin bir adabı, bir şekli ve bazı kuralları vardır. Hobi olarak ilgilendiğiniz alanlar varsa eğer hepsinden az-çok bilgi sahibi olur, o bilgilerinizi kullanarak sonuca ulaşırsınız. 

     El beceriniz varsa eğer emin olun hertelden çalmaya mahkumsunuz:) Çünkü gördüğünüz her güzel şeyi yapmaya çalışacak, kim bilir belki de amatörlükten profosyonelliğe doğru gideceksiniz.

     Bu çarpı işi de öyle. Hemen hemen herkes yapabilir. Bende bir süre önce kendisine merak salmış bulunmaktayım.



     Aşağıda "şema"sı bulunan Love yazılı çarpı işi. Kasnağı çıkarmadan duvarlarınızı siz de süsleyebilirsiniz.




çarpı işi: kuşlar

 

 
        Bloga post yazmazken boş duracak değildim herhâlde:)
Bir gün salon duvarıma bakarken orada bir şeylerin olması gerektiğini düşündüm. Tablo mu olmalıydı, ayna mı? Yok hiçbiri. Bence renkli renkli bir şeyler iyi gidecekti.

 
Şablonu:
 
 

polkadot pantolon

 
        Bir önceki postta görünen "puanlı kumaş"tan tabi ki pantolon yapacaktım:) Sanırım etek giymeği çok sevmiyorum ben. Pantolon içinde kendimi daha iyi hissediyorum. Hele ki Jean ise söz konusu, en rahatı, en güzeli. Hafta içi iş dolayısıyla bu pek mümkün olmuyor tabi. Ee o zaman iş kanvas pantolonlara düşüyor.
 
         Esnek kanvas kumaşlar pantolon dikiminde favorim. Hem dikimi kolay, hem de esnekliğiyle hata payı yüksek. Kalıp ise diğer tüm diktiğim pantolonların kalıbı. Yandan fermuarı olması ise patla uğraşmama gerek bırakmıyor, daha kolay. Aslında pantolon dikimi düşünülenin aksine çok kolay. Eğer tereddüt yaşayanlarınız varsa bence vakit kaybetmesinler.
 

 
 
Dikiş dikerken ne yaparsın sorusuna yanıt: tabi ki "müzik dinlerim".


Cizgili Crop Bluz


       "Ruhum bayır aşağı inerken, aklım balon olmuş uçuyor." Bazen kendimi Up filmindeki ev gibi hissediyorum. Elimde olmayan sebeplerle havalara uçuyorum yani:) 

        Bu gibi durumlarda çok verimli olurum. Varsa bir işiniz yaparım yani:) Öyle durumlardan birinde, hemde davet edildiğim bir açılışa katılacağım bir gün, çıkmadan 15 dak. önce, 15 dak. da diktim bu bluzu de.

        Gördüğünüz üzere son zamanlarda siyah-beyaz, hatta siyah-beyaz çizgili hastalığına yakalanmış bulunmaktayım. Doğal olarak elim hep bu tarz kumaşlara gidiyor. O kadar çizgili bir şeyler diktim ki, sayamadım.


        Bu kadar kısa zamanda dikilmiş bir bluzun kalıbı yok tabi ki. Zaten bol olmasını istediğim için, bol tişörtlerimden birini kalıp olarak kullandım. Sucuba tarzı bir kumaş olduğu için baskı dikişi yapmayı tercih etmedim. 

        Sonuç olarak, 15 dakikada diktim, ütüledim ve giydim:)


Blog yazmak veya yazmamak; işte bütün mesele bu!

Uzun uzun uzun hatta biraz daha uzun bir aradan sonra merhaba!
Hangi ara bu kadar zaman geçti ve hangi ara ben yazmadım, siz okumaya devam ettiniz anlamadım:) Aklımda bir sürü plan, önümde yığınla iş, ev ve çocuk sorumluluğu falan filan derken geçip giden günler. 

Yine dikiyorum, örüyorum, boyuyorum kendimi boş bırakamıyorum. Bu ara çokça fotoğraf çekiyorum, çekmeyi seviyorum. Fotoğrafçılıkla ilgili okuyorum, notlar alıyorum. Bazen planlar yazıyorum, bazen o planları siliyorum. Ama şunu biliyorum ki kafamdakilerden birini yakalacağım ve bırakmayacağım. Bunu da buraya yazıyorum...



DIY: Kokulu mum yapımı



Kış ayları geldiğinde bende bir koku merakı başlıyor. Ama nasıl bi merak. Hatta moralim bozuk olduğunda ikiye katlanıyor koklama dürtüm. Her akşam markete uğrayıp yumuşatıcı ve krem kokladığım zamanları biliyorum diyim yani:)) 

Evde de çok severim ama Ankara'da bir bath & body work mağazası olmadığından ve çoğu mum markasını deneyip memnun kalmadığımdan, ama birazda dıy merakımdan kendi mumumu kendim yapayım istedim. 

Öyle parafinle falan uğraşmak yerine ise daha pratik düşünerek, anam babam usulü beyaz mumları kullanmak çok daha kolayıma geldi.

Yapılışı gayet basit. 

-Kullanmadığınız bir kaba eritilecek beyaz mumları kırıp koyuyoruz. 
-Kısık ateşte eritip, iplerini ayıklıyoruz.
-Erimiş muma istediğiniz aromatik bir yağı döküyoruz. Miktar kokunun istediğiniz yoğunluğuna kalmış.
-Yine kullanmadığımız bir kaşıkla karıştırıyoruz.
-Mum fitilini kabın içine yapıştırıyoruz ve erittiğimiz karışımı döküyoruz.
-İpin dik durmasını sağlamak için kaşığı kullanıyoruz ve donmasını bekliyoruz.




Ben yasemin kokusunu çok sevdiğimden, onu kullandım. Tamamen tercih meselesi. Ayrıca fitili tutuşmasını hızlandırmak için zeytinyağıyla yağlamak gerekiyor.

Süslemesi ise yaklaşan yılbaşı için. Hem sevdiklerinize el yapımı mis gibi mum hediye etmek iyi bir alternatif değil mi?














Kareli şal


Kareli kumaşı alma nedenim sadece ve sadece sehpama runner yapmaktı. 1 m aldım ama çok az bir kısmıyla runner yaptım. Geriye kalan kumaş ne olabilir diye düşünürken, şal yapmak aklıma geldi nedense. 









Üst: addax
Hırka:addax
Pantolon:mango
Ayakkabı:h&m
Şal:ben diktim
Bileklik:dreamcraftt





Bardak kılıfı


Kış geldi ve ben yine iplere bakıp bakıp mutlu olmaya başladım. Aslında örgü sabır gerektirdiğinden, pek bana göre değil. Ben başlayıp, bitirmeliyim hemen. Herşeyin suçlusu ipler yani:) 

Yine günahkar Pinterest'te gezerken ve bol bol da ip almışken, bardak kılıflarına gözüm takıldı. Zilyon tane kılıf baktıktan sonra kendime uygun bi model bulamayıp, tamamiyle kendimce bir model çıkardım. 

Yapılışına gelince; sık iğne ile yapılıyor. Bardağın sapına gelen kısmını ise keserek, boş bıraktım. Üstten tutturmak için ise kurdela kullandım.







Limon sarısı triko


Bursa kumaş pazarında bu ara çokça karşılaştığım trikolara kayıtsız kalamadım ve sanırım birçok rengini aldım bile. Bu hardal sarısını andıran limon sarısına ilk sıralarda şans verdim. 

Yine kalıpsız, başka bir bluzumun modeli. Zaten çok salaş bi model ve esnek bir kumaş olduğundan biçimi, dikimi kolay oldu.










Bluz: ben diktim
Tayt: stradivarius
Ayakkabı:h&m
Mont: stradivarius
Çanta:beymen


Yellow flowers


Her sabah kalkıp bu çiçeklerden bulabilmek için dolaştım durdum. Hergün tazesini getirdim, diğerini atmaya kıyamadım. Bu kadar sevince ölümsüzleştirmek olmazdı. Mutlu cumalar...






Puanlı Trençkot

Hep kumaşı görüp ne yapmam gerektiğine karar veririm. Bu defa çok farklı oldu. Bir akşam "puanlı bir trençkotum olmalı" dedim. Ertesi gün koşarak kumaşçıya gittim ve puanlı kumaş buldum:) kalıbı daha önce diktiğim elbiselerin kalıbı. Yakasız, kendinden kumaşıyla kuşaklı, tam da istediğim bir trençkota kavuşmuş oldum.














Beyaz tişört: Mango
Jean: Bershka
Trençkot: Ben diktim
Ayakkabı: Lacoste
Çanta: Beymen
Fular: İpekyol
Kolye ve bileklik: Dreamcraftt