Sabahtan bu yana bu postu yazmak için zaman kolluyorum ama işlerin yoğunluğu ve Beren'in tatlılığı(!) sayesinde ancak zaman bulabildim.
Ofiste bir tomar dolusu not kağıdımı hiçbir yere sığdıramağım için, onları toparlamak amacıyla kolları sıvadım.
Gerekli olan malzemeler:
1- 30x30 cm kare karton
2- tığ
3- makas
4- cetvel
5- cift taraflı bant
Öncelikle 30x30 cm kartonumuzu 10x10 cm karelere bölüyoruz. Tığ ne işe yarıyor burda diye sorarsanız, çizdiğimiz yerlerden tığ ile geçtiğimizde katlamayı kolaylaştırıyor. Çizgilerden katladığımız kartonu, fotoğrafta görüldüğü gibi kesiyoruz. Yapıştıracağımız kulak kısımlarına çift taraflı bantımızı yapıştırıyoruz.
Son olarak mahalle kırtasiyesinde bulduğum minnoş, tatlı renkli bantlarla süslüyoruz.
Değişik renklerde yapıp bana gönderirseniz, burda yayınlamayı düşünüyorum:) Sevgiler...
Daha önce söylemiştim, ben bu sene kesin leyleği havada gördüm. Uzun zamandır planladığımız ama kağıda dökmediğimiz tatil planını iki hafta gibi bir sürede yapıp, 15 günlük bir tatile çıktık. Bu yılki amacımız Akdeniz kıyılarını neredeyse koy koy gezerek Ege de tamamlamaktı. Tam da öyle oldu. Mersin'le başlayan turumuz, Bodrum'da son buldu. Bir sonraki postta nerede kalınır, ne yenir gibi uzunca bir yazı hazırlamayı düşünüyorum.
Şort ve askılı bluz: ben diktim
Ayakkabı: mel
Bileklikler: h&m, forever new, kendi yaptığım kolye
Mint ve pembe sevgimi ev dekorasyonuna da taşımaya başladım. Beren çok rahat vermez diye kullanıma açmadığım kırlentleri, büyümesini fırsat bilerek piyasaya çıkardım.
İç yastıklar İKEA'dan. Yüzüstü yatanlar için tasarlanmışlar. 60x50 cm ölçülerindeyken, ben 10 cm küçülterek, 50x50 cm ölçülerine indirdim. Yüzüstü yastıklarının fiyatı 3,5 tl civarıydı.
Zevkle kullanıyorum şuan kendilerini:)
Çizgili kumaşları defolu da olsa, "ben burasından bişi yaparım yea" diyerek ne görürsem alıyorum sanırım:) Daha önce diktiğim jarse kumaştan kalan olunca bir de kalem etek dikiverdim. Evet dikiverdim, sadece 15-20 sürdü biçip dikmesi:)) Önce yemek yiyip, üzerine Beren gezdirilip, üstüne misafirliğe gidilip, üstüne banyoydu, bilmemneydi kişisel bakımlar yapılıp, saat 1 olduğu halde; napsam acaba ya diye düşündüğüm bir gece diktim:)) Ve o mutlulukla uyumuşum:) Bu mutluluğu, bu yazıyı okuyanların %60si anlarken, diğer %40 ise anlamayacaktır, eminim:)
Sırada pantolon vardı da etek girebilir o araya demiştim ya, işte o etek bu etek. Pantolonun da kemeri kaldı sadece.
Sıcakların çıldırmasıyla birlikte biz insanoğlu olarak, aynı oranda çıldırma aşamasıydayız. Çalışmanın zulüm gibi geldiği şu günlere azcık renk katsın diye -ki hiç renkli giyinmem(!)- rengini pek sevdiğim maksi elbisemi bitirdim. Efil efil denilecek tarzda, rahat, renkli güzel bir elbise oldu. Kalıp çıkarmadım. Bir tişörtümü kalıp olarak kullandım.
Elbise: Ben diktim
Ayakkabı: charles&keıth
Bileklik: forewer new
Ortaokul yıllarında crochet ve etamin çalışmaları yapardım. Hatta 5-6 yaşlarında iğne iplik kullanıp çoraplardan bebeğime elbise dikerdim. Hep içimde bişeyler üretme çabası varmış anlaşılan:)
Uzun yıllardır yapmıyordum ama pinterestte ağız sulandırıcı modelleri görünce kayıtsız kalamadım. Benimki acemi işi olanlardan, en basiti:) Battaniye yapayım, kışın şöyle sıcacık örtünürüm fikriyle yola çıkarak yaklaşık 30x30 mini bir kırlent oldu:)) Hayırlısı diyelim;)
Son zamanlarda dikilenler:
1-Maksi elbise
2-Renkli retro bluz
3-bir dıy projesi, yırtık jean
Kumaş çekilişini 25. Sırada yorum bırakmış olan, "beyza nur" kazandı. Benimle iletişime geçersen sevinirim. Güzel günlerde kullan.
Bir dikiş blogunuz varsa ya da dikiş dikiyorsanız en sevdiğiniz şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi: kumaş almak tabiki:))) Bende dikiş sıklığımın üç katı kadar hızlılıkta kumaş alışverişi yapıyorum. Ya aklımda bi model oluyor ya da bir kumaşı görünce aklımda bir lamba yanıyor. Bende benim gibi kumaşlara kolay ulaşamayanlar için ya da bu kumaşları çok beğenip sahip olmak isteyenler için bir kumaş çekilişi yapmaya karar verdim.
Şartlar şöyle:
1-Blogumun takipçisi olmanız,
2-Kendi blogunuz, instagram, twitter vs. sayfanızda paylaşmanız(bir tanesi yeterli)
3-Paylaştığınıza dair bu postun altına yorum bırakmanız.
Not: Her katılımcının 1 hakkı vardır ve çekiliş 18 haziran günü sona erecektir.
Beren için diktiğim çizgili, kalp aplikeli elbise. Kotondan aldığım elbisesini kalıp olarak kullandım. Yakasına biye geçirdim.
Bu elbiseyi dikerken Beren'e dedim ki: sana elbise dikeceğim, kesin çok beğeneceksin. Nerden söyledim. Dikene kadar her dakka sordu, "anne bitti mi?" diye:)) sayesinde yarım saatlik işim, bi saatte bitti:)
Yine mi kalem etek?:) aslında suç tamamen kumaşların. Kumaşçıda dolanırken beğendiğim bir kumaşı görünce o an modeline karar veriyorum, sonradan değil yani.
Boyu diğer yaptıklarıma göre daha uzun, midi boy. Kalıpsız, önünde ve arkasında olmak üzere ikişer pensi var. Yandan fermuarlı. Etek ucu ve belini paça telası ile yapıştırmak kaldı sadece.
Sadece 60 cm kumaştan, bir biye ve bir düğmeden meydana gelen retro bluz. Bi önceki yazımda söylediğim gibi bu kalıp çok iyi haberiniz olsun. Artık temel kalıbım bu oldu.
Hayat sadece dikişten ibaret değil tabi. Yaş ilerledikçe hayat daha bi tatlı geliyor, daha bi kendimi tanıyorum. 30'lu yaşlar bence içselleşme yaşları. İçime dönüyorum. Sanki bu yolculukta öyle şeyler öğreniyorum ki etrafımdakileri de daha net anlıyorum. Bu ara böyle kafamın içinde kendi kendime konuşuyorum işte.
Hayatın formülü hep verilmiştir ya bende kendi mutluluk formülümü vereyim. "Kalbinizi ve aklınızı tüm olumsuzluklardan arındırın, küçük şeylerle mutlu olun" bu kadar. Nefes aldığınız sürece mutluluk dibinizde...
Alışveriş yapıyorsam eğer, oldum olası hiç uyumlu şeyler almam. Eve geldiğimde birbirine uydurmak için bişeyler ararım. Bulurum da ama. Her telden varsa evde, bulunur doğal olarak:)
Yalnız son zamanlarda durum biraz farklı. Ya elim pembelere, ya mint yeşiline ya da pudra renklere gidiyor. Bunlarda son aldıklarım.
1-triko/koton
2-çanta/koton
3-kolye/forever new
4-küpe/forever new
5-slip-on/h&m