Evin içi gibi kapı önünü de çok önemsiyorum. Orası da süslü püslü, renkli olsun, eve gelince şöyle ruhumu girişte güzelleştirsin. Dönem dönem kapıdaki süslerimi değiştiririm bu yüzden.
Her zaman pembeyi çok severima ama bu ara fena taktım. Beyaz fuşya kombini beni her şekilde mutlu edebilir.
Malzemeler basit:
-asma çelenk
-ince kurdela
-telli kurdela
-ip
-kristal taş
İpe geçirdiğimiz kristal taşları çelengin aralarından geçiriyoruz.
Telli kurdela ile büyük bir fiyonk yapıyoruz. Silikon yardımıyla yapıştırıyoruz.
Uzun zamandır post girmemem demek, bişey dikemdiğim anlamına da gelmiyor tabi. Listemdeki bazı parçaları dikmeye çalışıyorum. İş hayatımdan dolayı kalem etekleri çok kullanıyorum ve seviyorum.
Yine kalıpsiz bir kalem etek. Diğer eteğimi kumaşın üzerine koyarak(pens kısmını da hesap ederek) kumaşımı biçtim. Önce önde ve arkada ikişer tane olmak üzere 4 pensi diktim. Sonra yan dikişler ve gizli fermuar. Etek ucunu da paça telası ile kapattım, dikiş görüntüsü istemediğim için. Son zamanların favori deseni "kaz ayağı" kalem etek formunda karşınızda.
İki arada bir derede dedikleri kesinlikle budur işte. Akşam Beren'i uyutup, bugünün yemeğini yaptıktan sonra siparişleri hazırlamaya koyulacakken, uzun zamandır aklımda olan payet cep-mini dıy proje- yapma işine giriştim. Ben kesinlikle günü 19 saat yaşayanlardanım. 5 saat uyuduğum için ve bu 19 saat içinde yapacak hep bişeyler bulduğum için.
İhtiyacımız olan sadece:
1-İstediğimiz renk tişört,
2-Payet,
3-Kumaş yapıştırıcı,
4-İğne iplik ve makas
Öncelikle cep için bir kalıp çıkarıp payetti o kalıba göre kestim. Kumaş yapıştırıcı ile göğüs kısmına yapıştırıp, kenarlarından el dikişi ile diktim. Sadece dikmek te yeterli olabilir ama işimi garantiye almak adına aynı zamanda yapıştırdım da.
Boşladığım, hiçbir zaman tamamiyle kafamı veremediğim bloguma yazma şevkiyle geri döndüm. Blog yazmak, hislerini, düşüncelerini, hayatından kesitleri binlere belki ülkenin başka bir köşesine duyurmak çok başka bişeymiş. Yazmak kadar okumayıda seviyorum ben. Ayrıca bi açıdan insaoğlunun meraklı yönü bence blog okumak. Ne yapmış, ne etmiş, ne düşünmüş, ne yemiş, ne içmiş sanane elalemin günlüğünden dimi? Yok öyle değil fıtratımızda var bizim. Ben şahsen merakla okuyorum blogları. İyi de bir blog okuyucusuyum yani:)
Bana güzel şeyler kazandırdı bu blog. Son olarakta hayatımda unutmayacağım güzel bir anı. Bazı blogcu arkadaşlarımızın da katıldığı Trt1 Eline Sağlık programına katıldım geçen hafta. Bir heyecanlı, bir soğukkanlı bir program geçirdim. Çok zevk aldım, çok değişik bir tecrübe kazandım.
Program sonunda çıkan ürünler.
Yemek tatmak için beklerken:)
Köle İsaura gibi çalıştırdılar beni:D
Çok beğenilen notluk.
Ve ben gerçekten bu kadar kilolu değilim valla:) Biraz fazlalığım var ama biraz:))
İzlemeyenler için:
http://trt1studyosu.web.tv/video/pd4sbczyury
Beren doğdugundan bu yana hatta hamileyken bebek alışverişi yapmak en büyük zevklerim haline geldi ki anneler beni çok çok iyi anlayacaktır. O cicili bicili şeyleri almak kendine bişeyler almaktan daha çok mutluluk veriyor. Hele büyüdükçe bende garip bi huy başladı. Giydirip arkasından bakıyorum uzun uzun. Aman bi büyümüşlük, bi havalar benim nasıl hoşuma gidiyor anlatamam. H&M mağazaları da benim en sevdiklerimden. Çok şükür ülkemize gelmiş, yoksa napacakmışız acaba:) Torun tombalak çoluk çocuk herkesi giydiriyor maşallah. Hem fiyatları hemde güzel ürünleriyle ben kendisini çok seviyorum.
Kedili olan günümüz modasına gayet uygun. Neon pembesi çiçeğine de bayıldım. Bedeni baya büyük, sanırım 18-24 ay olmalı. Buna rağmen gayet iyi oldu üzerine.
Çizgili olan tunik olarak kullanılabilir.
Mint yeşili olan ise malum benim en sevdiğim renk.
Bu arada ben bu bloga yazacak bişey bulamıyorum bazen. Fotografları koyup kaçasım geliyor ama ona da gönlüm elvermiyor işte.
Bir önceki yazımda bahsettiğim çiçekli kalem etek bitti. Ben bu kumaşa bayıldım resmen, çok kaprissiz:) Kesimi kolay, dikimi kolay, fermuarsız, kalıpsız 15 dakikalık dik-giy familyasından bir etek.
Bu yıl çiçekli kumaşlar çok göreceğiz. Bende ucundan bu akıma kapılmadan edemedim. Çok renkli kıyafetlerin kombini hem çok zor hem çok kolay. Renk tonlarını ayarlamak zor. İçinden bi renk seçip giyinmek kolay.
Bu kalın jarse tipi kumaşa bayıldım ben. Dikimi çok kolay. 15-20 dak. da biçip, diktim. Az bir işi kaldı, onu da hallettim mi tamamdır.
Doğal olan her zaman en güzelidir benim için. Tıpkı bu gelincikler gibi.
Haftasonu sınavdan dönen eş hediyesi bunlar. Benim doğal olan çiçekleri sevdiğimi, çiçekçilerde ki yapma çiçeklerden hiç hazetmediğimi bilir.
Japonlar, gelincik için şöyle dermiş; "Gelincik insan ömrü gibidir. Dünü vardır, yaşamıştır. Bugünü vardır, yaşıyordur. Ama yarını belli değildir."
Akşam diktim sabah giydim bir parça oldu kendisi. Kumaşı geçen hafta almıştım. Kalın penye kumaş. Yarım saatte biçtim ve diktim. Likralı olduğu için fermuarsız bir kalem etek oldu kendisi. Rengini ve desenini çok sevdim. Yazında kışında rahatlıkla kullanabileceğim bir model oldu.
Kalıp olarak bir kalem eteğimi kullandım. Kumaşın uzerine koyarak, dikiş payını hesaplayarak biçtim. Bel kısmına da pervaz yaptım.
Dekupaj işini çok sevsemde teknik konusunda bişeyler eksik sanki. Gerçi dekupaj ve boyama ile ilgili çok bişey yapabildiğim söylenemez ama seviyorum işte.
Mumla eskitme yöntemini denemeyi çok istiyordum. Malum bu ara vintage, country tarzı çok popüler. Eskitme mobilyalar ve objeler de bu tarzlara çok uygun. Bu yöntem internette çok anlatılmış. Bende okudum, inceledim ve yaptım sonunda.
Ben şu şekilde yaptım:
1- İlk olarak kahverengi boyuyoruz tepsiyi.
2-Ardından bildiğimiz bakkal mumları varya, çocukluğumuzun elektrik kesintilerinde en yakın arkadaşlar:) işte onunla eskitme istediğimiz yerlere bolca sürüyoruz.
3-Üç-dört kat beyaza boyuyoruz.
4-Tepsinin ortasına dekupaj tutkalı ile resmi yapıştırıyoruz.
5-Eskitme istediğimiz bölgeleri zımpara ile zımparalıyoruz.
6-Vernikliyoruz ve işlem tamamdır.
Ben yapıştırdığım resmi kelebekli seçtim. Kelebekler bu ara salonumun vazgeçilmezleri. Konsepte uyması bakımından kelebekli olsun istedim.