İlk pantolon dikişim, açılışı yaptım hayırlı uğurlu olsun:) Gözümde nasıl büyüyordu şu pantolon dikme işi. Gayet kolay olduğunu dikince anladım. Utu izli, kışlık güzel bir pantolon edinmiş oldum.
Bunun benzerini diktikten sonra mango da gördüm.
Geçen gün diktiğim siyah elbisenin kalıbından bu da.Bunu daha giymedim ama krem rengini daha çok sevdim açıkcası. İşyerinin gayet sıcak olmasından dolayı yazlık-kışlık kavramım yok ne yazık ki.
Bu arada hayat bir çocuğun şeker yemesinden aldığı zevk kadar basit mutluluklarla dolu olsun ki fazlasında hiç gözümüz olmasın.
Yaklaşık 30-40 yıllık mazisi olan üzüm toplama için kullanılan bu sepeti atıl vaziyette babannemin evinde buldum. Sağlamlığı ve eskiliği bende acayip cazibe yarattı ve fırat misali ben bundan bişey yaparım ki dedim aldım:)
Aslında boyamakta istiyordum ama instagrama fotografını koyduktan sonra gelen yorumlar ve maillerle orjinal halinin daha güzel olacağını söyleyenler oldu bende şuan için vazgeçtim. Ama hala gözüme batmıyor değil.
Herkesin evinde çeşitli boyutlarda birçok sepet vardır mutlaka. Dönem dönem yıkanır ve rengi atar, ya da sıkılırız değiştirmek isteriz. O sebeple nasıl yapıldığı konusunda fikir edinebilirsiniz bu post ile.
Öncelikle sepetimizin ağız çapı, taban çapı ve yüksekliğini(sepet boyu) ölçüyoruz. Bu ölçülerde ters kaltladığımız kumaşı kesiyoruz. Öncelikle boyunu dikip sonra tabanı dikerek taslağımızı elde ediyoruz. Kenarlarını çift katlayarak temiz dikiş yapıyoruz. Aynı kumaştan hazırladığımız biyeleri (kılıfı kollara bağlamak için kullanacağız) kılıfa dikiyoruz.
Ben organik cevizlerimizi koymayı tercih ettim. Aslında bu sepet bayadır bekliyordu. Patates-soğan koymak için başka bir şekil vardı aklımda ama cevizleri koyacak bi yer bulamayınca böyle oldu.
Bu da takım olması amacıyla kışlık kurularımı koymak için yaptığım "keten torba".
Evin içi gibi kapı önünü de çok önemsiyorum. Orası da süslü püslü, renkli olsun, eve gelince şöyle ruhumu girişte güzelleştirsin. Dönem dönem kapıdaki süslerimi değiştiririm bu yüzden.
Her zaman pembeyi çok severima ama bu ara fena taktım. Beyaz fuşya kombini beni her şekilde mutlu edebilir.
Malzemeler basit:
-asma çelenk
-ince kurdela
-telli kurdela
-ip
-kristal taş
İpe geçirdiğimiz kristal taşları çelengin aralarından geçiriyoruz.
Telli kurdela ile büyük bir fiyonk yapıyoruz. Silikon yardımıyla yapıştırıyoruz.
Uzun zamandır post girmemem demek, bişey dikemdiğim anlamına da gelmiyor tabi. Listemdeki bazı parçaları dikmeye çalışıyorum. İş hayatımdan dolayı kalem etekleri çok kullanıyorum ve seviyorum.
Yine kalıpsiz bir kalem etek. Diğer eteğimi kumaşın üzerine koyarak(pens kısmını da hesap ederek) kumaşımı biçtim. Önce önde ve arkada ikişer tane olmak üzere 4 pensi diktim. Sonra yan dikişler ve gizli fermuar. Etek ucunu da paça telası ile kapattım, dikiş görüntüsü istemediğim için. Son zamanların favori deseni "kaz ayağı" kalem etek formunda karşınızda.
İki arada bir derede dedikleri kesinlikle budur işte. Akşam Beren'i uyutup, bugünün yemeğini yaptıktan sonra siparişleri hazırlamaya koyulacakken, uzun zamandır aklımda olan payet cep-mini dıy proje- yapma işine giriştim. Ben kesinlikle günü 19 saat yaşayanlardanım. 5 saat uyuduğum için ve bu 19 saat içinde yapacak hep bişeyler bulduğum için.
İhtiyacımız olan sadece:
1-İstediğimiz renk tişört,
2-Payet,
3-Kumaş yapıştırıcı,
4-İğne iplik ve makas
Öncelikle cep için bir kalıp çıkarıp payetti o kalıba göre kestim. Kumaş yapıştırıcı ile göğüs kısmına yapıştırıp, kenarlarından el dikişi ile diktim. Sadece dikmek te yeterli olabilir ama işimi garantiye almak adına aynı zamanda yapıştırdım da.
Boşladığım, hiçbir zaman tamamiyle kafamı veremediğim bloguma yazma şevkiyle geri döndüm. Blog yazmak, hislerini, düşüncelerini, hayatından kesitleri binlere belki ülkenin başka bir köşesine duyurmak çok başka bişeymiş. Yazmak kadar okumayıda seviyorum ben. Ayrıca bi açıdan insaoğlunun meraklı yönü bence blog okumak. Ne yapmış, ne etmiş, ne düşünmüş, ne yemiş, ne içmiş sanane elalemin günlüğünden dimi? Yok öyle değil fıtratımızda var bizim. Ben şahsen merakla okuyorum blogları. İyi de bir blog okuyucusuyum yani:)
Bana güzel şeyler kazandırdı bu blog. Son olarakta hayatımda unutmayacağım güzel bir anı. Bazı blogcu arkadaşlarımızın da katıldığı Trt1 Eline Sağlık programına katıldım geçen hafta. Bir heyecanlı, bir soğukkanlı bir program geçirdim. Çok zevk aldım, çok değişik bir tecrübe kazandım.
Program sonunda çıkan ürünler.
Yemek tatmak için beklerken:)
Köle İsaura gibi çalıştırdılar beni:D
Çok beğenilen notluk.
Ve ben gerçekten bu kadar kilolu değilim valla:) Biraz fazlalığım var ama biraz:))
İzlemeyenler için:
http://trt1studyosu.web.tv/video/pd4sbczyury
Beren doğdugundan bu yana hatta hamileyken bebek alışverişi yapmak en büyük zevklerim haline geldi ki anneler beni çok çok iyi anlayacaktır. O cicili bicili şeyleri almak kendine bişeyler almaktan daha çok mutluluk veriyor. Hele büyüdükçe bende garip bi huy başladı. Giydirip arkasından bakıyorum uzun uzun. Aman bi büyümüşlük, bi havalar benim nasıl hoşuma gidiyor anlatamam. H&M mağazaları da benim en sevdiklerimden. Çok şükür ülkemize gelmiş, yoksa napacakmışız acaba:) Torun tombalak çoluk çocuk herkesi giydiriyor maşallah. Hem fiyatları hemde güzel ürünleriyle ben kendisini çok seviyorum.
Kedili olan günümüz modasına gayet uygun. Neon pembesi çiçeğine de bayıldım. Bedeni baya büyük, sanırım 18-24 ay olmalı. Buna rağmen gayet iyi oldu üzerine.
Çizgili olan tunik olarak kullanılabilir.
Mint yeşili olan ise malum benim en sevdiğim renk.
Bu arada ben bu bloga yazacak bişey bulamıyorum bazen. Fotografları koyup kaçasım geliyor ama ona da gönlüm elvermiyor işte.
Bir önceki yazımda bahsettiğim çiçekli kalem etek bitti. Ben bu kumaşa bayıldım resmen, çok kaprissiz:) Kesimi kolay, dikimi kolay, fermuarsız, kalıpsız 15 dakikalık dik-giy familyasından bir etek.
Bu yıl çiçekli kumaşlar çok göreceğiz. Bende ucundan bu akıma kapılmadan edemedim. Çok renkli kıyafetlerin kombini hem çok zor hem çok kolay. Renk tonlarını ayarlamak zor. İçinden bi renk seçip giyinmek kolay.
Bu kalın jarse tipi kumaşa bayıldım ben. Dikimi çok kolay. 15-20 dak. da biçip, diktim. Az bir işi kaldı, onu da hallettim mi tamamdır.